Çocukların ruh sağlığının gelişmesi, psikomotor becerilerinin tam olarak oturması ve öğrencilerin sosyal çevre edinme alışkanlıklarının ilkokula başlamadan önce edinmeleri noktasında son derece büyük bir öneme sahip olan Okul Öncesi Eğitimde 5 yaş zorunluluğu hemen hemen Milli Eğitim Bakanlığının bütün kalkınma planlarında ve Eğitim vizyonlarında sürekli gündeme gelen bir konu olmuştur.
Esasen ilk dört yıllık eğitimde niteliğin artırılması için bu uygulamanın geciktirilmeden bir an önce hayata geçirilmesi büyük önem arz etmektedir. Çünkü ilk dört yıllık eğitimde öngörülen 4 yıllık süre, çocukların ikinci 4 yıla hazırlanmaları açısında yeterli bir süre değildir. Kaldı ki okul öncesi eğitime gitmeden doğrudan ilkokula başlayan çocukların okula adaptasyon süreci çok zorlu geçmekte ve daha ilk yıldan itibaren çocuklarda okula karşı olumsuz yargılara neden olabilmektedir.
Oyun merkezli bir eğitim modeli ve eğlenceli etkinliklerle okul öncesi eğitimini alan çocukların okula karşı olumsuz tutumları yok olmakta ve özgüven duygusu okul öncesi eğitimini almayan çocuklara göre çok daha fazla olmaktadır.
Daha önce “2017-2019 Orta Vadeli Programı’nda, 2019-2023 yılları 11’inci Kalkınma Planı’nda, 2023 Eğitim Vizyonu’nda, 2019 ve 2020 yıllarına ait Cumhurbaşkanlığı YIllık Programlarında da gündeme alınan ”erken çocukluk eğitiminde 5 yaş zorunlu eğitim” konusu 2021 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programında şu ifadelerle yer almıştı: “Önümüzdeki dönemde erken çocukluk eğitiminin 5 yaş için zorunlu olması sağlanacak ve bu eğitim kademesinin niteliğinin artırılmasına yönelik ortak kalite standartları getirilecek. Erken çocukluk eğitiminde 5 yaş zorunlu eğitim kapsamına alınacak, esnek zamanlı ve alternatif erken çocukluk eğitim modelleri oluşturulacak; bu amaçla ihtiyaç duyulan ilave derslikler yapılacak.”
Milli Eğitim eski Bakanı Sayın Ziya Selçuk tarafından Okul Öncesi Eğitimde 5 Yaş zorunluğunun 2023 hedefleri arasında yer aldığı ancak pandemi süreci nedeniyle geciktiği ifade edilmiş, şimdiki Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer de bu doğrultuda, 2022 yılında 3 bin yeni anaokulu ve 40 bin yeni sınıf açılacağını, okul öncesi öğrenim gören çocuk sayısının 2.5 milyona çıkarılacağını açıklamıştı.
Sonuç olarak önümüzdeki dönem Okul Öncesi Öğretmenliğinde ciddi alımların yapılacağı ve bu alandan mezun olan bir çok arkadaşımızın atanabileceğiniz ifade edebiliriz. Hatta iki yıllık Önlisans Çocuk Gelişimi bölümünü bitiren arkadaşların DGS ile eğitimlerini 4 yıllık Okul Öncesi Öğretmenliğine tamamlamaları faydalarına olacaktır diye düşünüyorum.
Sağlıklı Günler Dilerim...